12 Kasım 2014 Çarşamba

Kabaklı Makarna Tarfi




Bugün çarşamba, Beylikdüzü Adnan Kahveci Mahallesindeki halk pazarının kurulma günü. Sebze meyve alışverişlerimizde hep pazarları tercih ederiz. Pazarı bölüm bölüm dolaşmak ürünleri incelemek, tezgahındaki malları hep taze ve güzel olan satıcıları belirleyip ziyaret etmek ve en çok keyif aldığım balık tezgahlarını en sona bırakıp doyasıya seyretmek. Şimdi karar verdim bir postumu da çarşamba pazarına ayırmam gerek benim.


Her çarşamba evde sebzeler meyveler tükemiş veya tek tük kalmıs olur. Bu nedenle çarşamba günleri benim " evde ne varsa" günümdür. Kalmıs tüm sebzeleri bir araya getirip gerçekten çok lezzetli yemekler yaptığım çok olmuştur.

Bugünde evde kalan iki adet girit kabağını baz alarak bir makarna - sebze festivali oluşturmaya başladım.

Bilenler bilir internette veya kitaplarda okuduğum taifleri asla birebir uygulamam hep farklı yorumlar katarım eşimin ve benim damak zevkimize uydururum yaptığım yemekleri.

O nedenle yaptığım her yemek ikinci kere yaptıgımde hiçbir zaman aynı olmaz hep farklı bir dokunuş ile minik tad değişimlerine uğrar.


Bugün ki yemeğimde kullandığım malzemeler şu şekilde

1 paket fiyonk makarna
2 adet girit kabak
1 büyük baş soğan
7-8 diş sarımsak ( sarımsak konusunda aşırı abartmayı çok severim hangi yemeği yaparsam yapayım 7-8 dişten aşağı sarımsak kullanamam o nedenle siz damak zevkinize göre sarımsak kullanabilirsiniz)
2 adet domates
1 çay kaşığı Pasta Villa Pesto sos
1 kase kadar ayıklanmıs zeytin
Avuç içi kadar kıyılmış lahana
Avuç içi kadar kıyılmış kereviz yaprağı
4 çorba kaşığı zeytinyağı
Değirmende çekilmiş bir tatlı kaşığı kadar karabiber
Tuz



Yapılışı

Önce makarnayı 1,5 lt kadar suda haşlıyorum. Burda dikkat ettiğim nokta mümkün oldugu kadar fazla su koymamaya çalışıyorum ki makarna haşlanırken suyu hapsetsin lezzetini kaybetmesin. Çok su koyup suyunu döküp makarnayı yıkadıgınızda bence lezzet kaybına uğruyor.
Bir büyük baş soganı ince ince doğradım, sarımsaklarla beraber zeytinyağı ile birlikte tencereye aldım.
Sararmaya başladıklarında ince ince doğradıgınız kabakları , lahanayı  ve hatta varsa evde rendelenmiş havucu  , bütün bu malzemeleri tencerede soteliyorum, çok fazla öldürmeye gerek yok hafif diri kalmasını tercih ediyorum ben. Soteleme işi bitmesine yakın pesto sosu da ekliyorum.

Malzemeler sote olduktan sonra suda haşlanmıs ve süzülmemiş makarnayı büyük bir tencereye alıyorum , üstüne hazırlamış oldugum sosu , doğranmıs maydonozu ve ayıklanmış zeytinleri , değirmenden çektiğim karabiberi ve çekilmiş deniz tuzunu katıp güzelce karıştırıyorum. 

Davetlerinizde misafirlerinize bile rahatlıkla ikram edebileceğiniz muhteşem makarnanız hazır :)


Aşağıda yemek yapma evresindeki malzemeler ve pişmiş halinin fotoğraflarını görebilirsiniz.

Afiyet olsun, ama yalnız yemeyin bu güzel yemeği mutlaka yanınızda dostlarınızda olsun..



Soğan ve sarımsaklar sotelenmekte..



Makarna haşlanıyor



Kabaklar ve kereviz sapı sırasını bekliyor



Kabaklar ve kereviz sapıda sahnede




Lahana ve zeytinler sabırsız



Hem kaynasın hem oynasın :)



Seviyorum bu ikiliyi..


İtalyanların en güzel buluşu :)




Ve işte kabaklı kereviz saplı lahanalı zeytinli maydonozlu domatesli makarnaaaaaaaaaaaaaa:)




Bol karabiber ile muhteşem oluyor



Kaplumbağam da bu posta pek yakıştı :)

7 yorum:

  1. İstanbul'da gittiğim ilk semt pazarıydı, geçen yaz da gitmiştim ama yeri değiştiğinden bulamamıştım.:) Artık favorim pazar günleri Adakent'te kurulan Beylik Pazarı... Gitmediyseniz sadece balık tezgahları için bile görmenizi tavsiye edebilirim.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haberiniz var mı yogun kar yağısından pazar pazarının çatısı çökmüş

      Sil
  2. Ne güzel anlatımınz var rengarenk sebzeleri buluşup kaynaştırmışsınız ellerinize sağlık..Yani şu tabağın benim olmasını isterdim...Ne güzel gezip görmek yerinizde olmak isterdim..Yine beklerim sevgiyle kalın..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir daha aynı yemekten yaptığımda haber vereyim size ne dersiniz :)

      Sil
    2. Tşk ederim inceliğiniz yeter..Tekrar yapınca kulağımı çınlatın yeter. :)

      Sil
  3. Adınızı göremedim affedin..Bende 21 yaşında evlendim çeyizimde düdüklü tencere yoktu aldırmamıştım korkudan..Yok patlamış tavuk tavana yapıştım kapağı kadının başı yarmış diye duyardık vs.Evlendikten sonra aldım artık şu an üç tane düdüklüm yeşilli yemekleri yapmak için 3 ltreliğim var diğerleri birazdaha büyük..Düdüklüden korkmayın düdüklü sizden korksun ne dersiniz. :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tavsiyeniz ve verdiğiniz cesaret için çok teşekkür ederim. Bu arada adım Elif. Sevgiler

      Sil

Yorumlarınızla zenginleşiyor blogum, Teşekkürler..